Elimde olsa idi tüm o satanist kamplarda eziyet gören zavallıların hepsini korumaya çalışır ve kurtarırdım bence bunu gayet iyi biliyorlar fakat bilmezlikten geliyorlar.
Dahası üstelik ben mağazaların camların üzerine beyaz boya ile ve büyük harflerle "Jew" yazıldığı karanlık ve korkunç sahnede korkuyor ve ürperiyorum, ateş basıyor ve terliyorum, adeta bende oradaymışım, ilk başta bu kadarını yapacaklarına, bu kadar ileri gideceklerine ihtimal vermemişim, ummamışım, olmaz öyle şey, yok canım yapmazlar,yapamazlar demişim fakat yaptıklarını görünce çok olmuşum, büyük bir panik ve korkuya kapılmışım ve saklanmak istemişim gibisinden duygular yaşıyorum.
Siyonist uluslararası ve elit sermaye artık kendilerine her eleştiri getirildiğinde 2. dünya savaşında merhum musevi kardeşlerimizin başına gelen insanlık dışı, korkunç, mide bulandırıcı, dehşet verici, kelimelerle tarif edilemeyecek kadar acı ve kelimeni tam anlamıyla satanist vahşetin anısının arkasına sığınmayı bırakmalıdır çünkü artık buna kimse inanmıyor ve üstelik samimiyetle söylüyorum komik ve acınası bir duruma düşüyorlar.
Pedofili'ye, çocuk istismarına açıkça onay vereceksin, algı yönetimi ile bu iğrençliği ve sapıklığı toplum önünde normalleştirmeye çalışacaksın ondan sonrada sana eleştiri getirildiğinde biz antisemitik olacağız sen ise masum ve madur.
İnsanların zaaflarından yararlanarak kolay yoldan büyük paralar kazanmaya çalışacaksın, kumarı,bahis oyunlarını,pornografiyi ve cinselliği kullanarak insanların cebinde ne varsa almaya çalışacaksın, sigara ve tütün ürünleri, zararlı gıdalar,uyuşturucu ve her türlü pislik ile insanları aptal yerine koyacaksın, e demokrasi var, özgürlük var onlarda almasınlar efendim diyerek bu işin içinden kurtulmaya çalışacaksın ondan sonra seni eleştirir isek bizler antisemitik, faşist ve hatta nazi olacağız sen ise masum, madur ve ezilen.
Haydut bir devlet gibi Filistin halkına orada zulüm edeceksin, eziyet edeceksin, topraklarını gasp edeceksin sonra biz seni eleştirince antisemitik olacağız oysa sen masum bir bebek.
Yeter!
Yeter artık, yalanı dolanı bırakın, kendinizle yüzleşin, itiraf edin, kurnazlıkla, tilkilikle, demogoji ile bir yere varamassınız, varamayacaksınız, burası çıkmaz sokak, bu işin sonu yok.
Bak benim elimde milyon dolarlık medya araçları, algıyı yönetecek tv kanalları, diziler ve filmler yok, burada tek başımayım sadece kimsenin pek umurunda olmayan bu blog sitem var ve hepsi o kadar.
Fakat biliyorum ki gerçeğin eninde sonunda baskın çıkmak gibi bir huyu vardır.
Biliyorum ki gerektiğinde tanrı azı çoğa baskın kılar, haklı olanı korur ve kollar.
Sizler, California eliti hep böyle koyun sürüsü gibi mi hareket edersiniz?
İçinizde bana hak veren birileri yok mu?
Sizi kontrol eden ve yöneten, sizleri kukla gibi oynatan o tek el her kim ise "haydi arkadaşlar falanca kişiyle uğraşacağız, ona yükleneceğiz dediğinde hepiniz bir olup sorgusuz sualsiz eyvallah deyip söyleneni mi yapmaya çalışırsınız?
Yüz kişi bir olup bir insana yüklenilmez, ne dediğini sorgulamadan ve anlamaya çalışmadan kulaktan dolma bilgi ile hareket edemezsiniz, etmemelisiniz, başkalarından dinleyerek kimseyi tanımaya çalışmayınız, tanımak istediğiniz kişiyi bizzat kendiniz tanıyınız.
Gerçeklerle yüzleşmekten korkmayın ve çekinmeyin esas sizi özgür bırakacak olan gerçeklerdir.
Örneğin sevgili Eric Clapton'da sevdiğim değerli bir müzisyen abimiz'dir, kendisi doğal,ağır başlı ve efendi yapısı ile her zaman takdirimi kazanmıştır, son derece düzgün bir insan.
Üstelik kendisi benden yaşça çok büyük, lütfen bana kızmasın, alınmasın ve darılmasın ancak bence "Cocaine" yani kokain isimli bir beste yaparak bunu seslendirmesi pek etik ve doğru bir davranış olmamıştır yani şık değildir ve kendisine yakışmamıştır.
Kendisi bir evlat kaybetti ve büyük acılar, ızdıraplar yaşadı, evlat acısından daha büyük bir acı var mıdır?
Biz sanatçılar, müzisyenler toplumdan daima bir adım önde olması gereken ve topluma örnek olması gereken insanlarız, eğer sizi takip eden milyonlarca insan var ise ve bunların arasında özellikle kolayca yönlendirilebilecek genç yaşta insan sayısı fazla ise bence bu büyük bir sorumluluk demektir, oldukça ciddi bir sorumluluk gerektirir.
Eğer şarkınızdan yola çıkarak bir genç kokain alışkanlığı kazanır ve ölür ise siz gerçekten kendinizi bir nebze olsun bundan sorumlu hissetmez misiniz?
Sizin bundan hiç mi payınız olmamış olur?
Hollywood yapımcıları film çekerken gerçek mermi kullanmayı tercih ediyorlar ise ve biri kazara ölür ise ki öyle oldu Hollywood yapımcılarının bunda hiç mi suçu yoktur?
Alec Baldwin için gerçekten üzgünüm, kendisi benim gördüğüm kadarıyla nazik ve iyi niyetli bir insan bu güne kadar hiç bir olumsuz yanına rastlamadım bana göre kesinlikle pozitif bir insan, onu seviyorum.
Kim bilir ne kadar üzüldü, ona bu kadar yüklenilmesini doğru da bulmuyorum sonuçta bir kaza ancak yapımcılar için diyebilirim ki eğer bir film çekecek iseniz elinize yüzünüze bulaştırmadan çekmelisiniz.
Eternals filmi benim için tam bir hayal kırıklığı oldu, izlemeyi yarıda bıraktım Anunnaki temalı bir film yerine bol kavga ve dövüşlü, bol cgi efektli,sadece sinema salonunda görsellik hedefleyerek içi boş, felsefi zenginlik açısından son derece sığ, bilgi vermeyen, gerçekleri anlatmaya ve halkı aydınlatmayan son derece gereksiz bir filmle karşılaştım.
üstelik filmde "Genocide" kelimesine yine özel bir vurgu yapıldı, ne demek istiyorsun, açık konuş, haddinizi bilin, herkes haddini bilecek!
Sırf ben dedim diye Hollywood bu ara üst üste biraz daha benim ilgimi çekebilecek tarzda film üretmeye soyundu, yakın gelecekte bir dizi bilim-kurgu ve fantastik film izleyeceksiniz ancak elbette bu her zamanki gibi geçici bir furya, bir süre sonra her şey eskiye dönecektir ve yine aynı tas aynı hamam.
Film yaparken felsefi zenginliği olmasına, insanları bilgilendirmesine ve en önemlisi sorgulamalarını sağlamasına özen gösteriniz, bu sadece teknolojik show ile olmaz.
Örneğin geçen gün uzak geçmişte olanları anlattım, nasıl olabilir?
Stanley Kubrick'in "2001 A Space Odyssey" filminden yola çıkarak o ilk sahneyi hatırlayınız, bir kaç büyük ana gemi meteor çarpmasından yani büyük felaketten bu gezegene gelerek dinazor çeşitlerinden örnekler alıyor ve uzak başka bir gezegene taşıyorlar.
İşte bu güzel bir açılış sahnesi olabilir.
Ve sonrasını gerçekten uzak geçmişte olup bitenler, anlatmaya çalışarak film devam edebilir ama elbette olmaz,olamayacak
Neden?
E çünkü kendinizi nasıl ifşa edebilirsiniz, bu bir çeşit intihar demek.
Bu dünyadaki faşizmin boyutları korkutucu derecede, gerçekten zavallı insanlar için çok üzülüyorum tarafınızdan aptal yerine konuluyorlar, bilgisizlikleri ve cahelatleri tarafınızdan sömürülüyor.
Bilerek sadece onlara hitap eden bir sıradanlık ve banallik içerisinde ürün veriyorsunuz, insanlara gerçekleri anlatmak, onları aydınlatmak gibi bir derdiniz kesinlikle yok.
Uzak geçmişte Hollywood korsan filmleri falan da yapıyordu ayrıca "Mutiny on the Bounty" gibisinden filmler, artık neden yapmıyorsunuz?
Ben Hollywood derken ve eleştirirken elbette günümüzü kastediyorum, şu andak Hollywood yoksa Frank Sinatra ile Doris Day ile Gregory Peck ile ilgili değil, elbette onları kastetmiyorum.
Sevgili George, seni anlıyorum ama durum düşündüğün gibi değil, ortada bir hile,hokkabazlık veya sihirbazlık yok, hiç bir teknolojik araç gerecin, kameranın, televizyonun, bilgisayarın, pencerenin ve hatta cep telefonunun bile bulunmadığı tümüyle kapalı bir ortamda yani mesela evin mutfağında bile beni gözlemlediler ve sonra filmleri aracılığıyla bunu bana gösterdiler.
Elimdeki cam bardağa bile göze görünmezfakat fiziksel anlamda müdahele edip kırılmasını sağlayabildiklerini gösterdiler, yalan söylemek için bir nedenim yok ayrıca inan abartmıyorum.
Boyutlar arası geçiş yapabiliyorlar, programında rahmetli Dolores Cannon'un söylediklerinde tümüyle haklı, rahmetli gerçekten çok bilgili bir kadındı, dünyanın bir çok bölgesinde boyutlar arası portallar ve gizli pencereler mevcut.
Rahmetli gerçekten çok bilgili ve dolu bir kadın imiş,
Kısaca muttemelen "The Doors" grubuna da isim ilhamı veren portallar boyutlar arası geçişi sağlarlarken gizli pencereler artık nasıl antik bir üstün teknoloji ise bilemiyorum, hem zamanın ötesini ve hem de dünya üzerindeki uzak bir noktayı gözlemleyebiliyorlar.
Bu noktada sana Johnny Depp'in "The Secret Window" yani "Gizli Pencere" filimini anımsatmak isterim ve dahası senin programını izlemeden bir önce izlediğim film'de Battlestar Galactica'dan hatırlayabileceğin genç oyuncu Katee'nin bir Christmas yani noel filminde film kendisinin en sevdiği kitap olarak "The Secret Window" ismi geçti ve elbette bir tesadüf değil idi.
Bu nasıl bir elit kesimdir ki bu derece kendini beğenmiş, ukela ve yüzsüz, kendilerinde insanları aptal yerine koyarak dünya dışı gizli teknolojileri ve üstün teknolojilerini gizleme cüretini bulabiliyorlar.
Hani nerede "We The People" hani nerede sözde halkın, milletin egemenliği?
Milyonlarca insan uyutuluyor, resmen uyutuluyorlar.
Son zamanlarda ana akım medya kanallarında bolca UFO haberine rastlıyor olmanızın gerçek nedeni sandığınız UFO gözlemlerindeki artış değildir, işin içi yüzü şu şekilde:
Çin yakın zamanda ABD'yi sollayarak dünya liderliğini ele geçirecek zaten bunun ABD'de gayet farkındadır, özellikle son 10 veya 20 yıl içerisinde Çin devleti uzaylılardan ele geçirdikleri gemilerden ters mühendislik yolu ile oldukça yüksek teknoloji içeren ve yer çekimsizlik yasasına dayanan geleceğin gemilerini gizlice üretmeye başladılar ve şu sıra bol bol test ediyorlar, hatta ABD üzerinde gözlem yapıyor ve bilgide topluyorlar,
ABD bu durumu kabullenememekte ve itiraf edememektedir yani çıkıp ta halka henüz bizde o teknoloji mevcut değil diyemiyorlar bundan çekiniyorlar ve o nedenle ana akım bir takım Ufolog'ları kullanarak meselenin üstünü örtmeyi tercih ediyorlar, yani söz konusu tehdit Çin olacağına dünya dışı yaşam formları olsun ve o şekilde anlaşılsın onlar için çok daha iyi.
Reenkarne yaşamlarında muhtemelen ezilene zulmeden cinsten birer kötü korsan olan faşist psikopat Bill Gates ve Jeff Bezos yatlarıyla geçenlerde bu civarlarda dolaşıyorlardı.
Sizi aşağılık psikopatlar sizi, sizi gidi reptilian bozuntusu yaratıklar sizi, bizleri tehdit edemez ve korkutamazsınız, sizlerden korkmuyoruz ve gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz!
Exodus gurubunu dinlemiyorum çünkü bir keresinde konserlerinde solistlerinin yaptığı bir konuşmada müslüman kesime yönelik çok çirkin ve gerçek dışı ithamlarda bulunduklarına şahit oldum, adeta tüm müslümanlar teröristmiş gibi nefret dili içeren talihsiz bir konuşma.
Ve ardından listemdeki tüm mp3
'lerini sildim.
Çünkü biliyorum ki böyle bir düşük frekanslı ve vibrasyounlu nefret söylevi ne dinden ne imandan ne hristiyanlıktan fakat olsa olsa şeytandan beslenir.
Çünkü biliyorum ki bu tam olarak elitin istediği şeydir, insanları nefret dili ile ayrıştırmak, kamplara bölmek, birbirine düşürmek, kavga ettirmek.
Ve böylece bu eli kanlı faşist, satanist katiller silahlarını satmaya devam edebilecekler, vampirler gibi kandan beslenecekler, evet dostum aynı vampirler gibi.
Biz müslümanı ile, musevisi ile, hristiyanı ile hepimiz kardeşiz, biz insanlar hepimiz kardeşiz bizleri bölmelerine, ayrıştırmalarına, düşük frekans ve vibrasyonlu nefret dolu söylevler ile parçalamalarına izin vermeyiniz!
Vermeyiniz!
Ne sağcıyım nede solcu, ben nev-i şahsına münhasır kendi özgün felsefesi, dünya görüşü olan bir insanım adamım,politikadan ve politikacılardan haz etmiyorum, hoşlanmıyorum, tüm yaşamında kimseye oy atmadım ve asla atmayacağım.
Keşke eski yunan gibi doğrudan demokrasiye sahip olabilse idik, daha gerçekçi ve daha adil.
Rahmetli Barış Manço abimiz gerçek bir müzisyen ve sanatçı idi, tam bir örnek alınması gereken insan idi, sapına kadar rocker, pozitif, çocukları seven, güler yüzlü, nazik, anlayışlı ve ağır başlı.
Keşke bu gezegende onun gibi insan sayısı çok daha fazla olsa idi.
No comments:
Post a Comment
Your comment is awaiting moderation.